Ertesi gün hitabına dakikalar kala Manhattan’da kaldığı otelden Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ın ölüm buyruğunu veren Netanyahu, Biden’ı da ABD’yi de tanımadığını en üst perdeden göstermiş oldu. Halbuki Lübnan’da ateşkes daveti Washington-Tel Aviv ortası uyum sonrası kamuoyuna duyurulmuştu.
BIDEN’I KİM DİNLİYOR
Geçen hafta yaşanan olay daha büyük bir fotoğrafın modülü. 31 Mayıs’ta “Gazze’de 3 kademeli ateşkes ve rehine anlaşması” planını açıklayan Biden, aylar sonra 2 Eylül’de Netanyahu’nun ateşkese ulaşmak için yeteri kadar efor göstermediğini itiraf etmişti. Bu süreçte Netanyahu, müzakereci Hamas Siyasi Ofis Şefi İsmail Haniye’yi de İran’ın başşehri Tahran’da suikastla öldürmüştü. Biden idaresini sık sık küçük düşüren Netanyahu, ABD liderini umursamadığını da tüm dünyaya tekraren kanıtladı.
‘YİNE DE İSRAİL’ DİYOR
7 Ekim’den bu yana savaşın Gazze dışına taşmaması gerektiğini yüzlerce kere tekrarlayan Washington, İsrail’in Lübnan’ı işgali ve İran ile direkt çatışmaya girmesi noktasında tekrar de İsrail’e dayanağını geri çekmiş değil. Salı günü İran’ın İsrail’e 200 civarı balistik füze yollamasından sonra konuşan Biden, “Hiç kuşkunuz olmasın biz büsbütün İsrail’i destekliyoruz” dedi. Pentagon pazartesi günü bölgeye 3 bin yeni askerle birlikte F-22, F-15, F-16 ve A-10 savaş uçağı filoları göndereceğini duyurmuştu. Bu ortada Biden dün İsrail’e, İran’ın nükleer tesislerini vurmaması gerektiği ihtarında bulunarak, İran’a da yaptırımlar gelebileceği sinyalini verdi.
BAŞIBOŞ AMERİKA
Netanyahu ‘nun pek muhatap almadığı Biden’ın seçimlere 33 gün kala Ortadoğu’da hiçbir meseleye deva olamayacağı artık ortak görüş. Kamala Harris ve Donald Trump’ın yarışacağı seçimler 5 Kasım’da olmasına karşın yeni liderin 20 Ocak’ta yemin edecek olması, en az bu tarihe kadar Ortadoğu’da Netanyahu’nun pervasız aksiyonlara girişme ihtimalini daha da artırıyor.